Kayıtlar

Ağustos, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

"ALTINCI KOĞUŞ" ÖYKÜ İNCELEMESİ

Resim
  Altıncı Koğuş en yalın ifadeyle yaşanmışlıkları, yaşamayan insanların eleştirmesinin ve basite indirgemesinin "yanılgı" olduğunu gösteriyor bize. Bunu sistem üzerinden eleştirecek olursam üst kademenin, halkın sorunlarını basit gördüğünü, halkın bunları abarttığını düşündüklerini, üst kademedekilerin bu düşünce yapısıyla aslında ne kadar büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını Çehov çok güzel anlatıyor. Üstelik bunu, o kişileri tam da yargıladıkları, akıl verdikleri kişilerle aynı duruma düşürerek yapıyor. Beni en çok etkileyen de Andrey'e tam olarak bunu yaşatması, aynayı Andrey'e tutması oldu.  Neden "Altıncı Koğuş"? Öykü, bir kasabadaki akıl hastanesinin altıncı koğuşunda yatmakta olan İvan Dmitriç ve doktoru Andrey Yefimiç'i konu ediniyor. Dolayısıyla öykünün ismi bize olayın gerçekleştiği mekanı anlatması bakımından önem taşıyor.  Öyküde Karakterler ve Tema Öyküde en çok karakterlere önem verilmiş. İvan Dmitriç felsefeye meraklı, eğitimli bir akı...

"DEMİRYOLU HİKAYECİLERİ-BİR RÜYA" ÖYKÜ İNCELEMESİ

Resim
  ** Yer yer, spoiler içeriyor olabilir. Henüz okumamış olanların dikkatine :) Demiryolu Hikayecileri, Oğuz Atay’la tanıştığım ilk öyküydü. Öncelikle anlatımının oldukça yalın olduğunu düşünüyorum. Oğuz Atay’ın genel tavrı da aslında göremediğimiz şeyleri insanın psikolojisini yansıtarak bize göstermek. Hikayenin en beğendiğim özelliği, bir mekanda, bir olay çerçevesinde anlatılan bir öykü olmasına karşın bize insanlığın çoklu yanlarını gösterebiliyor olması. Örneğin hasta olan Yahudinin yerine anlatıcının hikayeleri onun adına satması bence çok naif davranış. Tabii hikayede hep böyle güzellikler görmüyoruz. Öykü zaten güzelliklerin değil yıkılmışlıkların, darmadağın olmuşlukların hikayesi. Onların hikayelerinin yüzüne bakmayan insanların, onlar yokmuşçasına davranan insanların, sanatçıları bir memur gibi gören insanların olduğu bir mekanda geçen bu öykü aslında tamamen ruhsal bir çöküntü ve yalnızlığın ifadesi bana göre. Aynı zamanda küçük küçük işlenmiş sistem eleştirilerine yer ...

"TURGUT ÖZAKMAN – OCAK" OYUNU İNCELEMESİ

Resim
Oyunun konusu: Ocak oyunu, 1960’lı yıllarda ekonomik sıkıntıların emekçi bir ailedeki bireylerin ilişkilerini ne derece etkilediğini ve bunun sonucu çıkan çatışmalara rağmen ailenin bir olma çabasını konu alır. Oyun, üç perdeden oluşur.            Oyun kişileri : Safiye (anne), Tarık (baba), Nihat (1. Oğul), Fazıl (2. Oğul), Özcan (3. Oğul), Büyükanne, Sevda (Kız).           Dekor: Kısım kısım kiraya verilen eski bir konağın ikinci kat sofası. Seyirciye göre sol taraf mutfak, sağ taraf salondur. Sol yanda WC’ye açılan bir kapı, köşede ocak. Ocakla WC arasında bulaşık yıkama yeri. Sol yan karşıda pencere. Pencereyle ocak arasında mutfak dolabı. Duvarda raflar, kavanozlar, tabaklar, tencereler. Sağ karşıda sokak kapısı. Ortada yemek masası. Kırmızı-beyaz damalı örtü. Sağ ön köşede eski iki koltuk. Yemek masasının üstünde tepe lambası. Açık renk desenli bir halı. Duvarlar açık, kapılar koyu renk. Oyun boyunca ayn...

VAN GOGH'UN PORTRESİ: TİYATRO GERÇEK

Resim
     “Van Gogh”, Tiyatro Gerçek tarafından ilk olarak 2009 yılında sahnelenmiş olsa da ben 27 Mart 2023 tarihli Samsun AKM’deki gösterimini izleme fırsatı buldum. Tek kişilik bir trajedi olan Van Gogh, Hakan Gerçek’in “Van Gogh’u anlama ve anladığı şekliyle ifade etme” biçiminin bir portresi… Van Gogh’un resim yapmaya başladığı ilk zamanlardan itibaren intiharına kadar yaşadığı bütün süreçleri ele alan oyunun yönetmenliğini de Hakan Gerçek üstlenmiş. Gösterimin ifadesi sevmek ve çalışmak üzerine kurulu olsa da biz aslında sevgili Gogh’ta sevilmemenin ve çalışmaya karşın bir türlü başaramayışın hikayesini görüyoruz. Oyun, Van Gogh’un yaşam hikayesinden çok daha fazlasını; psikolojik bunalımlarını ve bunların yansımalarını içeriyor.             Meşhur kulak kesme sahnesinin dışında gösterimin 100 dakikalık tek kişilik bir oyun olmasına rağmen bir an bile beni anın dışına çıkarmadığını söyleyebilirim. Gerekçemi soracak o...